12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy'u Anma Günü
17
21:12
14.03.2025

 

14-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-202514-03-2025

İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy

2 Mart 1921 tarihinde TBMM'de yapılan oylama sonucunda, Mehmet Âkif'in şiiri İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Âkif Ersoy, kendisine verilen 500 liralık ödülü "Ben bu şiiri para için yazmadım." diyerek Türk ordusuna bağışlamıştır.

Mehmet Âkif, İstiklâl Marşı'nı kitabı Safahat'a neden koymadığı sorulduğunda ise, "O benim değil, milletimindir." cevabını vermiştir.

İstiklâl Marşı'nın bestelenmesi için düzenlenen yarışmaya 24 besteci katılmıştır. 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir. Ancak, 1930 yılına gelindiğinde bu beste değiştirilerek, Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuştur.

Millî marşımız, milletimizin bağımsızlık ruhunun en güçlü yansıması olarak, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı'nın içinden çıkmıştır. Türk milletinin, "medeniyet denilen tek dişi kalmış bir canavar" tarafından yok edilme teşebbüslerine karşı verdiği büyük mücadelenin bir ürünü olan bu marş, bu nedenle "İstiklâl Marşı" adını almıştır.

Mehmet Âkif, son günlerinde hasta yatağında yatarken kendisine, "Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?" diye sorulmuştur. Büyük şairin bu soruya verdiği yanıt, İstiklâl Marşı'nın anlamını en iyi şekilde özetlemektedir:

 

"O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın."

Yayın Tarihi: 14.03.2025